İsim:

Email: *

Mesaj: *

KÖKÜNE KADAR SAĞLIK: ZEYTİN AĞACI

Bir ağaç düşünün ki hem gövdesinden hem meyvesinden hem de yaprağından faydalanılsın. Üstelik farklı farklı alanlarda. Yağını çıkartıp kullanalım. Çekirdeğini bile tüketelim o derece. Ha bi de unutmadan söyleyeyim; suyuydu, gübresiydi, bakımıydı filan hiç bir şey istemesin, bakımı çok kolay olsun yani. Düşünmesi bile zor değil mi insan için? Ama doğa için hiç zor değil. Bize bu ağaçlardan bol bol vermiş. Bizim kullanımımıza sunmuş. Hangi ağaçtan bahsettiğimi anlamışsınızdır. Yağı deyince insanın çok fazla seçeneği olmuyor zaten. Evet bugünkü konuğum zeytin. Her şeyinden faydalanmamız yetmezmiş gibi bakımı da çok kolay. Ne su ne bakım hiç bir şey istemediği için halk arasında ölümsüz ağaç bile deniyor. Zeytin dalı da barışın simgesi olarak bayraklarda yerini alıyor. Şimdi zeytini her yönüyle inceleyelim.



 Önceliği ağacın meyvesine verelim. En gösterişsiz sofralarda da ziyafetlerde de boy gösterir. Fakir edebiyatında sık sık kuru ekmeğe eşlik ettiğini duymuşsunuzdur. Zengin kahvaltı sofralarında da mutlaka yerini alır. A vitamininden zengin olması gözlere ciddi yarar sağlamaktadır. E vitamini de hiç küçümsenmeyecek düzeydedir. Bunlara ek olarak D ve K vitaminleriyle kalsiyum, magnezyum ve fosfor gibi vitaminleri de içerir. Bu yüzden bir çok dermokozmetik ürünün içeriğinde imzasını görürsünüz. DNA'nın korunmasını ve yenilenmesini sağlar. Tabi tane haliyle kullanılacak değil kozmetik ürünlerde. Yağı kullanıyor. E tabi bu kadar yararı olan bir meyvenin yağının da niteliksiz olması beklenemezdi.  "Ne yararından bahsediyorsun?" diyenleri de şu (bkz: zeytinyağı) yazıma beklerim. Sadece kahvaltı sofralarıyla sınırlı kalmaz çiğ tüketimi. Yeri gelir akşam yemeklerinde bile onu görürsünüz. Yediğiniz poğaçalarda, pizzalarda hep o vardır. Yararlı olmasına yaralı da yine de çok abartmamak lazım. 4-5 adet siyah zeytinin 1 tatlı kaşığı yağa ve onun da 45 kaloriye denk geldiğini unutmamak lazım. Tamam zeytin yağı da olsa sonuçta yağ ve vücudumuzda aynı işlemlerden geçiyor. Ayrıca yüksek sodyum içeriğine de dikkat etmek gerekiyor. Yoksa fazla tuz almış olursunuz ve ciddi sorunlara yol açabilir bu durum. Burada zeytin çekirdeğine de bir parantez açmak gerekir. Zeytin çekirdeğinin yutulması sindirim sistemini güçlendirir. Yani yuttum diye dert etmeyin. Bilakis sağlıklı oldum diye sevinin. Çünkü zeytin çekirdeği midemizde erir ve mide iç yüzeyini güçlendirerek mide yanması gibi sorunları çözer. Sindirim sistemini konu alan birçok rahatsızlığa iyi geldiği araştırmalarla gösterilmiştir. Kabızlık dahil.


zeytin yaprağı kahvesi
zeytin yaprağı çayı
Yaprağı demiştim hatırlarsanız. Taze zeytin yaprağını çay gibi demleyerek tüketebilirsiniz. Bu çay iyi bir antimikrobiyaldir. Sinüzite de iyi gelir. Bağışıklık sistemini destekler ve tabi zeytinden geldiği için kalp ve damar sağlığına etkisi büyüktür. Şimdi ise dünyada bir ilk Balıkesir'de gerçekleştirildi. Zeytin yaprağının kahvesi yapıldı. Zeytin yaprağı fermente olmadığı ve yüksek ısılara maruz kalmadığı için bütün yararlı özelliklerini koruyor. İçeriğindeki yüksek antioksidan maddelerle vücudumuzu korurken oleuropein adlı maddeyle de hücre yenilenmesini sağlıyor. Kahve yazımda da belirttiğim yüksek kafeinden dolayı her hangi bir sorun olmuyor bu. Bu kahveyle çorba, ekmek ve simit gibi lezzetler de yapılabiliyor. Gövdesinin ne için kullanıldığından bahsetmeme gerek yok herhalde. Ama yine de söylemiş olayım. İyi bir odun olduğundan yakacak olarak ya da küçük eşya yapımında kullanılabilir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar