İsim:

Email: *

Mesaj: *

BİR SAVAŞÇI BİTKİ: ZERDEÇAL




Biz insanlar ne için besleniriz? Sorarım size ne için? Kimilerine göre keyif için sadece. Tükettiği besin kendisinin damak tadına uygun olmalıymış, sağlık filan umrunda değilmiş. Yiyenin de yemeyenin de sonu aynıymış. Er ya da geç. Bizim de anlatmak istediğimiz bu işte. Olabildiği kadar geç yaşatmak bazı şeyleri. Onun için sağlıklı beslenmek lazım diyoruz. 30 yaşında diyabet olan biri, 70 yaşında kalp hastalığı yaşayan biriyle aynı hayata sahip değil. Kimisi için doymaktır önemli olan. Mide ne kadar alıyorsa doldurmak. Doygunluğun verdiği haz değişilmezmiş. Kimileri de  sağlık için yer. Vücudun ihtiyaçlarını karşılamak için. Bu size fazlasıyla biyolojik ve üst perdeden bir açıklama gibi gelebilir ama olması gereken de bu Dünya çapında. Teorikte olması gereken bu ama maalesef pratikte hiç de öyle olmuyor. Yoksa Dünya'nın yarısı açlıkla boğuşurken yarısı da fazla kilolarıyla uğraşır mıydı?  Amerika'nın %30 halihazırda obez. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 15 yıl içinde tüm Avrupa'nın 3'te 2'sinin obezite sorunu yaşayacağını öngörüyor. Günümüzde çıkan bir önemli sorun da sağlıklı beslenmenin ekonomik açıdan yükünün ağır olması. Büyük fast-food şirketlerinin de amacı aslında bu. Ekonomik açıdan uygun tutup daha fazla ürün satmak. Satış taktiği yani. Şimdi bir markete gitseniz göreceksiniz ki 1 kilo limon fiyatına 2 tane hamburger  alabilirsiniz. Limonun hamburgerden daha sağlıklı olması ekonomik sebepler dolayısıyla pek işe yaramıyor günlük hayatta.  Bu durum sadece fast-foodla sınırlı kalmıyor. Ekonomik koşullar beslenmemizi şekillendiriyor resmen. Şimdi size ekonomik olarak türevlerinden ayrılan bir besin anlatacam. Zerdeçal. Biliyorum zerdeçalı anlatmak için uzun bi giriş yaptım ama ne yapayım konusu açılmışken içini döküyor insan. Zerdeçal nispeten daha pahalı bir baharat. Tabi daha pahalıları var ama bu onu her gün mutfağımıza konuk etmeye yetmiyor. Sizce zerdeçalı bu kadar pahalı yapan ne?






Zerdeçal 4 bin yıldır kullanılan bir bitki. Önceki yazımın konuğu zencefil gibi zencefilgiller familyasının bir üyesi. Ana vatanı Doğu Hindistan'dır ve Türkiye'de yetiştirilmez. İthal olmasının fiyatına bir etkisi var tabi. Zerdeçal C vitamini içerir ve iyi bir B6 kaynağıdır. Bunun sonucu olarak da homosisteini düşürebilir. Kalp-damar hastalığı ve diyabet yatkınlığı olanlar tarafından sağlıklı beslenme kapsamında değerlendirilebilir. Zerdeçalın etken maddesi curcumindir. Curciminin kanser ile direkt ilişkisi olduğu bulunmuş ve bu bilgi kamuoyunun dikkatini bu bitkiye çekmiştir. Sadece kanser de değil. Alzheimer ve diyabete karşı da savaşmaktadır. Curciminin  antioksidan ve iltihap önleyici özelliklerinden dolayı kansere karşı savaştığı düşünülüyor. Zerdeçalın kolesteroldan gaz ve şişkinlik problemlerine, sigaranın zararlı etkilerinin azaltılmasından yağ yakımda etkili olduğuna kadar bir çok etkisi araştırmalarla gösterilmiştir. Zerdeçalın beyin hücrelerinin yenilenmesine destek olduğu ve bu sayede beyin savunma merkezini güçlendirdiği gösterilmiştir. Böyle önemli etkileri olunca da tarifler bitmek tükenmek bilmiyor. Çayı, çorbası, baharat olarak yemekleri filan var. Hatta öyle ki zerdeçal maskesi bile var. Zerdeçal sarı renkte olduğu ve sarı renk vermesi için kumaşlarda ve derilerde kullanılır. En azından doğal boyar madde.


Zerdeçalı da tüketirken aşırıdan kaçınmak gerekir. Kanama bozukluklarında, ameliyat olacak veya yeni ameliyat olacak hastalarda bir süre de olsa kesilmelidir. Aşırı tüketimi mide bulantısı ve kusmaya yol açabilir. Baharat alerjisini tetikleyebilir. Warfarin ve aspirin gibi ilaçlarlakesinlikle tüketilmemelidir. Karaciğer hastaları da doktora danışarak tüketmelidir. Günlük tüketim sağlıklı insanlarda 1-3 gram arasıdır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar